KOAH ın özellikle sigara içimi veya zararlı toz partiküllerinin solunmasıyla ortaya çıkan kronik zorlu tedavi süreçleri içeren yaygın bir hastalıktır ve KOAH ölüm nedenleri arasında 4.sırada yer almaktadır.
KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) nefes yollarında mikrobik olmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. KOAH'ın nedenleri:
1- Mesleki zararlı gazlar, tanecikler(mikro parçacık) solunması.
2- Etkin biçimde sigara kullanımı.
3- Hava kirliliğidir.
1- Öksürük
2- Balgam çıkarma
3- Kan tükürme
4- Soluk darlığı
5- Göğüste tıkanma
6- Hırıltılı solunum
7- Kanın oksijen doymuşluğunda azalma
8- Kalp yetmezliğine bağlı, ayaklarda şişmedir.
1- Hava yolları daralır, yani akciğerlere daha az hava girer.
2- Hava yollarının duvarları kalınlaşır ve şişer.
3- Hava yollarının çevrelerindeki kaslar kasılır.
4- Hava yollarının içinde balgam artması tıkanıklara neden olur.
5- Alveol içindeki hava tıkanıklıktan dolayı geri boşalamaz, göğsümüzü sıkışık hissederiz.
OAH tedavisinde başarılı olabilmek için uyulması gereken kurallar;
Sigaranın bırakılması,
Tozlu ve dumanlı ortamlarda çalışmamak, bulunmamak ve
Düzenli ilaç tedavisidir.
KOAH tedavisinin temelini “sigaranın terk edilmesi” oluşturur. Sigara bırakıldığı zaman bronşlardaki ve hava keseciklerindeki bozulmaların şiddeti yavaşlar. İlaçlar hastalığın ilerlemesini önlemez bu nedenle sadece nefes darlığını azaltmak için kullanılırlar.
Sigarayı bırakamayan bir hastanın ilaçlardan yarar beklememesi gerekir. İlaçlar sadece geçici süre için nefes darlığını azaltabilir. Sigarayı bırakmayan hastalar her yıl bir önceki yılı arayacaklardır. Birkaç yıl sonra hastalık çok ilerleyince hastalar isteseler dahi sigara içemez hale geleceklerdir. Başka bir ifade ile “hasta sigarayı bırakmayacak, sigara hastayı bırakacaktır”. Fakat bu durumdaki bir hastanın artık günlük işlerini yapabilmesi çok zorlaşmış olacaktır. Böyle bir hastanın geriye dönük pişmanlıkları ve “keşke şu mereti içmeseydim” şeklindeki yakınmalarının bir faydası olmayacaktır.
KOAH’lı hastaların nefes darlıklarını rahatlatmak amacıyla kullanılan çok sayıda ilaç vardır. Bunların bazıları solunum yolu ile kullanılırlar.
Solunum yolu ile kullanılan ilaçlar, çalışma prensipleri ve şekilleri birbirinden farklı cihazlar yardımı ile kullanılırlar. Solunum yolu ile kullanılan ilaçların dozları çok düşüktür. Fakat ilaçlar direkt olarak solunum yollarına ulaştığı için etkileri çok kuvvetlidir. Ancak etkili olabilmeleri için doğru teknik ile kullanılmaları gerekir. Bu cihazların nasıl kullanılacağı çok iyi öğrenilmelidir. Hata varsa bunu düzeltmek için muayene sırasında hekim önünde kullanma denemeleri yapılmalıdır.
İlaçların dozu düşük olduğundan ve kullanılan dozun da çok az bir kısmı kana karıştığından yan etkileri yok denecek kadar azdır. Solunum yoluyla kullanılan ilaçlar alışkanlık yapmazlar, dişlere ve akciğerlere herhangi bir zarar vermezler.
Oksijen tedavisi
Çok ağır KOAH’lı hastalar sürekli olarak günde en az 15 saat oksijen kullanma zorundadırlar. Kanda oksijen seviyesi tehlike sınırının altına inmiş olan hastaların uzun süreli oksijen tedavileri hem şikâyetlerini azaltacaktır hem de yaşam kalitelerini artıracaktır. Çünkü KOAH’da ortaya çıkan sorunların önemli bir bölümü vücudun yeterince oksijen almamasından kaynaklanır.
Oksijen tüpleri bu amaçla kullanılmazlar. Çünkü tüpler kısa sürede bitecektir ve bunların tekrar doldurtulması gerekecektir. Uzun süreli oksijen tedavisi için “oksijen konsantratörü” adı verilen ufak bir komidin boyutunda cihazlar kullanılır. Oksijen cihazının doldurulması gereken deposu yoktur, bu makinanın kendisi oda havasından oksijen üretmektedir.
Sosyal güvencesi olan hastalara heyet raporu karşılığında oksijen konsantratörü ücretsiz olarak verilmektedir. Heyet raporu için bu cihazın kullanılmasını gerektirecek kadar ağır KOAH olduğunu belgelemek amacıyla bazı basit testlerin yapılması gerekir. Böylece uzun süreli oksijen tedavisi alması gereken hastalar belirlenmiş olmaktadır.
Uzun süreli oksijen tedavisi alan hastaların uyması gereken kurallar;
Günde en az 15 saat oksijen alınmalıdır.
Yangın tehlikesi nedeniyle oksjien cihazının yanında sigara içilmemelidir.
Cihaz sobadan uzak tutulmalıdır.
Gece kan oksijen seviyesi çok daha fazla düştüğü için uyku süresince oksijen alınmalıdır.
Cihazın bakımı düzenli yapılmalıdır.
Tedavide yardımcı tedbirler
Yapılabilecek kadar egzersiz yapılmalıdır. Sürekli oturmak ve egzersizden kaçınmak kasları güçsüzleştirir ve nefes darlığını artırır.
Ağır egzersizlerden (ağır yük taşımak, bahçede çalışmak gibi) kaçınılmalıdır.
Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır.
Sık aralıklarla ve her öğünde az miktarda yeme alışkanlığı kazanılmalıdır.
Yiyecekler daha çok sulu gıdalardan (çorba, sulu sebze yemekleri) oluşmalıdır. Katı ve ağır yemekler sonrasında nefes darlığı artmaktadır.
Hazımsızlığa ve gaz şikâyetlerine neden olabilecek yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Bol sıvı (su, asitsiz meyve suları, bitkisel çaylar) tüketilmelidir.
Kilosu fazla olan hastaların şikâyetleri de o kadar çok artacaktır. Kilolu hastaların fazla kilolarını azaltmak için çaba göstermeleri gerekir. Bunun için yağlı, tatlı ve unlu yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırılmalıdır. Grip salgınları döneminde kalabalık yerlerde bulunulmamalıdır. Enfeksiyon hastalıklarından korunmak için yanaktan öpüşme alışkanlığı terk edilmelidir. Grip ile birlikte hastalık bir anda şiddetlenir, şikâyetler ağırlaşır ve genellikle hastaların hastanede yatırılarak tedavileri gerekir.
Nefes darlığının şiddetlendiği zamanlarda derin nefes aldıktan sonra ıslık çalar gibi dudakları büzerek nefesinizi yavaşca dışarıya üfleyin. Bunu ne kadar sık yaparsanız o kadar rahatlarsınız.
Sırtınız dik olacak şekilde rahat bir koltuk, divan veya sandalyeye oturun. Bir elinizi göğsünüzün üzerine diğer elinizi ise karın bölgenize koyun. Nefes alır verirken göğsünüz üzerindeki el hareket etmemelidir. Burundan “bir, iki” sayılarını söyleyerek nefes alın. Nefes alırken göğsünüz hareket etmesin karın kaslarınız yukarıya doğru hareket etsin. Daha sonra “bir, iki, üç, dört” sayılarını söyleyerek yine burundan aldığınız nefesi dışarıya üfleyin. Bu şekildeki soluk alıp verme alışkanlık haline gelene kadar bu egzersizlere devam etmelisiniz. Böylece solunum yaptıran diafragma kası güçlenir ve daha az nefes darlığı hissedersiniz.
@Ozel_Hastane kullanıcısından Tweetler |
|