Fıtık Nedir?
Tıp dilinde hernia (Latince) kelime anlamı olarak “yırtık” demektir. Fıtık, karın içinde bulunan organların karın duvarındaki zayıf bir noktadan dışarı doğru bir şişlik oluşturmasıdır. Fıtık çoğunlukla, karın içi organları çevreleyen ince peritondan (karın zarı) oluşan bir kesenin, kaslardaki zayıf bir noktadan dışarı çıkmasıdır. Oluştuğu bölgeye göre adlandırılan fıtığın en sık görülen tipi kasık fıtığıdır. Ayrıca göbek çevresinde (göbek fıtığı), karnın ortasında, üstte (epigastrik fıtık) ya da arka duvarında görünmeyen fıtıklar oluşabilir. Karnın açıldığı ameliyatlardan sonra ameliyat yaralarında da fıtık oluşabilir. Bunlara "insizyonel fıtık" (kesiye bağlı fıtık)denir.
Fıtık Neden Olur?
Fıtık oluşabilmesi için buna zemin hazırlayan bazı faktörler olması gerekir. Fıtığın görüldüğü bölgeler zaten karın duvarının nispeten zayıf bölgeleridir. En sık görülen fıtık çeşidi olan kasık fıtığı erkeklerde, kadınlardan daha çok görülür. Erkek bebekler annelerinin karnındayken testisler karın içinde, böbrek komşuluğundadır. Testisler bebeğin karnından torbalarına hamileliğin son 2 ayında inerler.
Bu yolculuk inguinal kanal adı verilen ve kasıkta bir açıklık oluşturan bir kanalın içinden olur. Karın içindeki testisler her iki kasıkta ayrı ayrı oluşan iki kanaldan torbalara varırlar. Bu kanallar normalde doğumdan hemen önce kapanırlar. Böylece karın içi ile dışı arasında bağlantı kalmaz. Ancak bu kanallardan birisi veya ikisi birden kapanmazsa o zaman fıtıklaşma olur. Her 100 erkek çocuğundan yaklaşık 5’inde kasık fıtığı gelişir. Kızlarda da kasık kanalı vardır ve bu kanal açık kalabilir. Kız çocuklarında kasık fıtığına daha az rastlanır. Kızlarda dışarı çıkan kesenin içinde yumurtalık yer alabilir. Erken doğan veya düşük doğum kilolu bebeklerde fıtığa çok daha sık rastlanır.
Ayrıca bazı insanların bağ dokuları zayıftır. Dokularının sağlamlığını sağlayan kollajen gibi bazı doku elemanları eksiktir. Bu kişilerde fıtığın oluşmasını kolaylaştıran bazı hastalıklar ve durumlar da varsa fıtık oluşmaya başlar. Karın içi basıncının artışına yol açan her olay fıtık oluşumuna yardım eder. Bunlardan bazıları yaşlılık, kronik hastalıklar (kanser, şeker hastalığı, siroz vb), şişmanlık ya da aşırı zayıflık, öksürükle giden solunum sistemi hastalıkları, kabızlık, idrarda zorlanmaya neden olan prostat büyümesi, gebelik ve ağır yük kaldırmayı gerektiren bir işte çalışmaktır.
Kasık Fıtıkları Kimlerde Görülür?
Kasık fıtıkları her yaşta ortaya çıkabilir. Kasık fıtıkları her iki cinste de görülmesine rağmen, yukarıda anlatılan nedenlerden ötürü erkeklerde daha fazla görülür. İndirekt fıtıklar gençlerde, direkt fıtıklar yaşlılarda ve femoral fıtıklar ise kadınlarda daha fazla görülür.
Fıtık Ne Sıklıkta Görülür?
Hastanelerin genel cerrahi polikliniklerine en çok başvurulan şikayetlerin ve genel cerrahi ameliyathanelerinde en çok yapılan ameliyatların başında fıtık ameliyatları gelir. Ameliyathanelerde yapılan her 3 ameliyattan 1’i fıtık ameliyatıdır. Kasık fıtığı %60 sağda, %30 solda, iki taraflı olarak ortaya çıkar. A.B.D.’de yılda 750.000’den fazla kasık fıtığı ameliyatı yapılmaktadır. Yine ABD’de toplumun % 2’sinde fıtık olduğu, yani yaklaşık 5 milyon fıtık hastası olduğu bildirilmektedir.
Fıtık Belirtileri Nelerdir?
Ağır kaldırma sonucu oluşan kasık fıtığı, ani ve yırtıcı bir ağrıyla ortaya çıkar. Hasta kasığında birden bir gevşeme, sonra da ağrı hisseder. Ağrı kısa sürer ve hasta, kasığındaki şişkinliği fark eder. Genellikle yumuşak olan bu şişlik öksürdükçe artar ve yatınca bütünüyle yok olur. Bu girme-çıkmalaar sırasında bazen gurultu işitilebilir. Fıtık çok büyürse torbalara kadar da inebilir. Bu fıtıklar belirti vermeden önce çok büyük boyutlara ulaşabilirler. Sürekli olarak ağır kaldırmayı gerektiren işlerde hem rahatsızlık verir hem de çalışmayı aksatırlar.
Fıtık Tanısı Nasıl Konulur?
Çoğu zaman sadece fizik muayene tanı koymak için yeterlidir. Bazı durumlarda ve ayırıcı tanı için kasık ultrasonografisi istenebilir. Sıkışmış fıtıkta ayakta direkt karın grafisi barsak tıkanıklığı bulgularını ve fıtık kesesi içine sıkışmış barsak kısımlarını değerlendirmek için yeterlidir. Yani, fıtığın tanısı için tomografi gibi ileri görüntüleme yöntemlerine çok nadir durumlar dışında gerek yoktur.
Fıtığın Zararları, Tehlikeleri Nelerdir?
Fıtıkta en ciddi, hatta öldürücü olabilen tehlike, fıtığın boğulmasıdır. Boğulma, fıtık kesesinin içine dolan dokuların sıkışmasından ötürü içindeki organlarda kan dolaşımının durmasıdır. Önce damarlarda kan akışı yavaşlar, bunun etkisiyle kesenin içindeki organ parçası şişer ve damarların üstündeki basınç daha da artarak gangrene yol açabilir. Bağırsaklarda oluşan gangren, delinme ve peritonite (karın zarı iltihabı) neden olur. Sıkışmada, daha önce yumuşak olan ve hafif rahatsızlık veren fıtık gerilir, kızarır, ağrılı ve duyarlı hale gelir ve yatınca küçülmez.
Çocuklarda kasık fıtığında komplikasyon oranı yüksektir. -20 inkarserasyon yani sıkışma riski vardır. Boğulma ise kusma, karın ağrısı, şişkinlik, kabızlık, gaz çıkaramama gibi belirtiler verir. Bu durumda tek çare acil cerrahi girişim ile boğulan bağırsak bölümünü çıkarmak ve fıtığı onarmaktır. Boğulmanın süresine bağlı olarak barsakta beslenme bozukluğu gelişmiş olabilir. Ameliyat sırasında barsağın canlılığı değerlendirilir. Boğulan bölüm iyileşemeyecek biçimde zarar görmüşse, kesilerek çıkarılması ve sağlam uçların birbirine dikilmesi gerekir. Çıkış deliği dar olduğundan en sık boğulan fıtık femoral fıtıktır; onu kasık fıtığı ve göbek fıtıkları izler.
Ameliyat uygulanmazsa, fıtıklaşmış barsak bölümünün delinmesiyle bir karın zarı iltihabı oluşur ve bundan gelişen septisemiyle (mikropların kana karışması), hasta birkaç günde ölür. Erken teşhis edilen ve derhal ameliyata alınan boğulmuş bir kasık fıtığında, kişinin ameliyat öncesi genel durumu iyiyse genellikle ameliyat sonrası iyileşme de yüz güldürücüdür.
Fıtıkta Kısırlık Oluşur mu?
Fıtık ve hidroselde kısırlık iki türlü ortaya çıkabilir. Ya tedavideki gecikme nedeniyle sık sık şişen fıtık, testisi besleyen damarlara bası yaparak veya ısı farklılığı nedeniyle testisleri bozar; ya da özellikle özensiz biçimde ameliyat edilen çocuklarda ve yetişkinlerde sperm kanalının veya besleyici damarının zedelenmesiyle ameliyata bağlı olarak kısırlık gelişebilir.
Fıtık Hangi Hastalıklarla Karışabilir?
Şişman kişilerde bir uyluk fıtığını bir kasık fıtığından ayırmak güç olabilir. Genellikle sperm kordonundaki yağ bezeleri ya da kistler, anormal yerleşimli, yani tam inmemiş testis fıtıkla karışabilir. Ayrıca hidrosel (testis torbasında sıvı toplanması) olasılığı da mutlaka ayırdedilmelidir. Tüm bunlar bir kasık fıtığı ile birlikte de bulunabilirler. Ancak dikkatli bir muayene ve gerekirse kasık ultrasonu ile teşhis koymak genellikle büyük bir sorun yaratmaz.
Fıtık Kendiliğinden İyileşir mi?
Fıtık karın duvarında bir yırtık olduğundan hiçbir zaman kendliğinden küçülmez ya da iyileşmez. Aksine giderek büyümeye ve daha güç geri itilmeye eğilimlidir. Bu nedenle tanı konur konmaz ameliyat uygulanmalıdır.
Kasık Fıtığı Nasıl Tedavi Edilir?
Kasık fıtığının tedavisi kesinlikle ameliyattır. Fıtığın ilaçla tedavisi yoktur. Ameliyatı kaldıramayacak kadar yaşlı ya da genel durumu bozuk kişilerde kasıkbağı kullanılabilir. Ancak ileride ameliyat düşünülüyorsa, yapışıklıklara neden olacağından kullanılmamalıdır. Kasıkbağı bacakların arasından geçen ve fıtık kesesini içeri iten, bacağın fazla kaldırılmasını önleyen özel bir kuşaktır. Fıtığın üstüne rastlayan yerinde özel bir tampon bulunur. Ancak bağ rahatsızlık verebilir ve fıtık kenarından çıkarsa, kesenin kenarına baskı yaparak boğulma olasılığını artırabilir. Bağı takmadan önce fıtığı yerine iyice yerleştirmeyenlerde, sıkışma tehlikesi özellikle yükselir.
Fıtık ameliyatı zor bir ameliyat değildir. Eğer hasta zayıf, fıtık da küçükse lokal anesteziyle bile yapılabilir, ancak benim kişisel tercihim genel anestezidir. Hangi tip anestezinin uygulanacağı konusunda hastanın da tercihi göz önünde bulundurulmalıdır. Ameliyatta kesenin içindeki organ ve dokular (barsak, omentum) karın boşluğuna yerleştirildikten sonra, fazla periton kesesi kesilerek çıkarılır ve boyun kısmı dikilir. Ardından kas tabakasındaki zayıf bölgeye çeşitli takviye yöntemleri uygulanır. İşlemde güçlü, erimeyen dikişler kullanılır.
Ameliyattan üç ay kadar sonra nedbe dokusu oluşunca bölge normal kas direncini kazanır. Bu nedenle, fıtık ameliyatından sonra ameliyat bölgesindeki kasların eski gücüne kavuşması için geçen süre üç ay dolayındadır. Hasta bu dönemi geçirdikten sonra, gerekirse ağır kaldırmak zorunda kalacağı işine bile dönebilir. Ameliyat, fıtığın yinelemeyeceği anlamına gelmez. Ama bu olasılık çok azdır ve yinelese bile ikinci bir ameliyat yapılabilir.
Fıtık Ameliyatı İçin En Uygun Zaman Ne Zamandır?
Ameliyatın en uygun zamanı “ilk fırsatta” olmalıdır. Özellikle bebeklerde ve fıtık boynu dar olan vakalarla, kadınlardaki femoral fıtıklarda ameliyat tanı konduktan itibaren bir kaç gün içerisinde yapılmalıdır. Yapılmadığı takdirde ortaya çıkabilecek olan fıtık boğulması ve organ çürümesi gibi riskler en fazla yeni doğan ve süt çocuklarında ortaya çıkar. Ebeveynlerin ameliyattan en çok korktukları yaşlar da bunlardır.
Fıtık Ameliyatı Zor mudur?
Zamanında ve uzmanı tarafından yapılan ameliyatların hiçbir zorluğu yoktur. Ameliyat için özel bir hazırlık gerekmez, hastanın 4-5 saat süreyle aç kalması yeterlidir. Ameliyat öncesi yapılması gereken tetkiklerin tamamlanmasını takiben hastalar ameliyata alınırlar. Ameliyat sonrası da uygun ağrı kesici ilaçların yardımıyla çok rahat geçer. Çocuklarda yaş ne kadar küçükse, ameliyat sonrası o kadar rahat geçer. İlk 1 yaş içindeki çocuklarda ameliyattan 3–4 saat sonra tamamen normale dönülür. Daha büyük çocuklar da 1–2 gün içerisinde normal oyun tempolarına dönerler. Ameliyattan 3 saat kadar sonra hastalar ağızdan beslenmelerini takiben evlerine yollanırlar.
Hastane enfeksiyonu riskini ortadan kaldırmak ve bir an önce ev ortamına dönmeyi sağlamak için hastalar ve özellikle de çocuklar kasık fıtığı ameliyatlarından sonra hastanede yatırılmazlar. Çok özel ve istisnai durumlarda hastanede bir gece yatılması gerekli olabilir.
Fıtık Ameliyatlarının Çeşitleri Nelerdir ?
Fıtık ameliyatlarında uygulanan teknikler çok çeşitlidir. Ameliyat açık ya da laparoskopik (kapalı) tekniklerle yapılabilir. İlk ameliyat tekniklerinde kasıktaki zayıf bölge hastaların kendi vücut yapı ve dokuları kullanılarak tamir ediliyordu. Bu tür eski yöntemlerde bireyin kendi dokuları dikişle birbirine yaklaştırılır ve bu sırada ameliyat bölgesinde ciddi bir gerilim oluşur. Bu gerilim, ameliyat sonrası erken dönemde şiddetli ağrıya ve rahatsızlık hissine, normal aktiviteye ve işe geç dönülmesine, uzun vadede ise hastalığın tekrarlamasına neden olur. Hatta bazı ameliyatlarda, hasta daha ameliyat masasındayken, anesteziden uyandırılması sırasında, öksürme veya öğürme ile bu dikişlerin yırtılması nadir değildir.
Yaklaşık 20 yıldır fıtık tamirlerinde sentetik yamalar kullanılmaya başlanmıştır ve bu sayede daha önce % 25’lere varan nüks oranları %1’lerin altına indirilmiş durumdadır. Yama kullanılarak yapılan bu modern teknikte dokularda gerilim oluşmaz. Bireyin kendi dokusu dikişle yaklaştırılmadan üzerine bir yama eklenerek bırakılır. İyileşmeyi, bölgeye yerleştirilen ileri teknoloji ürünü yama sağlar. Ameliyatta yapılan cerrahi travma azdır. Geniş doku ayrılmalarına ve dikilmelerine gerek yoktur. Kullanılan yamalar polipropilen ya da mersilen,polyester gibi yapay maddelerden üretilmektedirler. Ancak en çok kullanılanları propilenden yapılmış olanlardır.
Yamalar vücut tarafından kolaylıkla kabul edilirler ve bir çok hastada herhangi bir yan etkiye neden olmazlar veya enfeksiyona yol açmazlar. Ameliyat sırasında yama, zayıf olan bölgeye yani kasık kanalının etrafına yerleştirilir ve ipliklerle tespit edilir. Vücut örgülü yapıdaki, yani birçok delik ihtiva eden bu yamanın deliklerini yeni doku ile doldurur ve sonuçta kasıkta sağlam bir destekleyici tabaka oluşması gerçekleşir. Yamalı onarımlarda nüks oranlarının düşük olması yanı sıra hastalar süratle iyileşirler ve kısa sürede işlerine dönerler. Ameliyat sonu ağrıları çok az olur.
Fıtık ameliyatı geçiren halter sporcuları ameliyattan 3 ay sonra halter kaldırabilmekte, futbolcular 1 ay içinde sahalara dönebilmektedir. Bu ameliyat lokal anestezi altında yapıldığı takdirde hastalar ameliyattan 3-4 saat sonra evlerine gönderilebilirler. Lichtenstein adı verilen bu ameliyat tekniği ABD’de kasık fıtığı hastalarının % 90’ ında uygulanmakta olan tekniktir. Hastalar 2 gün sonra banyo yapabilirler. Laparoskopik yöntemle fıtık ameliyatları pahalı olduğundan yaygın olarak yapılmamaktadır. Laparoskopik teknik sonuçları ve hastaya sağladığı konfor itibariyle de laparoskopi açık teknikten çok üstün değildir. Kişisel olarak laparoskopiye hayran bir cerrah olarak ben de fıtıkta laparoskopiyi gereksiz bulmaktayım. A.B.D.’de yapılan ve Amerikan Cerrahlar Koleji’nin 2005 yılı sonbahar toplantısında sunulan, yaklaşık 2000 hastayı kapsayan çok merkezli bir çalışma fıtık ameliyatı yöntemlerinden Lichtenstein tekniğinin laparoskopik yönteme üstünlüğünü ortaya koymuştur.
Fıtık Tekrarlar mı?
Yayınlarda fıtığın ameliyattan sonra % 4 oranında tekrarladığından bahsedilir. Ancak özellikle gerilimsiz, mesh kullanılan son tekniklerde bu oran sıfıra yakındır. Ameliyat sonrası kurallara uymamak nüks riskini arttırır.
@Ozel_Hastane kullanıcısından Tweetler |
|